Kadınlarda Saç Dökülmesi

Kadınlarda Saç Dökülmesi
Kafamızda ortama olarak 100.000-150.000 arasında saç kökü vardır.Ortalama olarak günde 50-100 saç dökülmesi normaldir ve dökülen saç telinin yerini aynı saç kökünden büyüyen yeni bir tel alır.Sorun yaratan durum ise saçların önlenemeyen ve yerine konulamayan kayıplarıdır.
Saçlarımız Neden Dökülüyor?
Kadınlarda alın köşelerinden saç dökülmesi genelde görülmez ve saç çizgisi korunur.Buna karşın genel bir saç dökülmesi ve seyrelme olabilir.Genelde tepe bölümündeki saçlar seyrekleşir ve dökülmenin ciddiyetine göre tepedeki saçsız alan genişler.Bayanlarda saç dökülmesi hormonal değişikliklerden etkilenir.Özellikle doğum kontrol hapı kullanımı,doğum sonrası,menapoz dönemi ve sonrası gibi vücutta hormonal değişimlerin yaşandığı evrelerde saç dökülmesi artabilir. Genetik yatkınlık ve cinsiyet hormonlarının fazlalığı da saç dökülmesini etkiler.
Bunların yanında aşağıdaki nedenler de saç dökülmesine sebep olabilir:
1-Talyum,vitamin A ve retinoid içeren ilaçların kullanılması.2-Kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar.3-Yüksek tiroid hormonları.4-Düşük tiroid hormonları.5-Çeşitli element eksiklikleri.
Bu durumlar ve hastalıklardan sonra saç dökülmesi 3-4 ay daha devam edebilir.Bu dönemden sonra saç tekrar uzamaya başlar.
Yanlış Saç Bakımı ve Kozmetik Kullanımı
Saç boyaları,renk açıcılar,jöleler gibi kimyasal maddeler doğru kullanıldıklarında nadiren saça zarar verirken çok sık kullanıldıklarında saçlarda kırılma ve zayıflamaya neden olurlar.Bu nedenle bu tür kimyasal maddelerin saçta çok uzun süre bırakılmaması veya iki ayrı uygulamanın aynı günde yapılmaması gerekir.Saçlar kırılgan bir hal almışsa en iyisi saçlar uzayana ve kendini toplayana kadar bu işlemlere ara verilmelidir.At kuyruğu veya saç örme sırasında saçlar çok gergin olmamalıdır.Sık şampuanlama ve fırçalamada saçların kırılarak zarar görmesine neden olabilir.Saç kremi veya conditioner saçların zarar görmelerini önler.Saçlar ıslakken daha kırılgandır.Bu nedenle havlu ile kurularken kaba ve sert olmamak ve saçı ıslakken fırçalamamak gerekir.Geniş uçlu fırçalar saçların zarar görmesini engeller.
Gebelik ve Doğum
Hamilelik döneminde saç büyümesi artar fakat doğumdan 2-3 hafta sonra dökülme başlar.Bu durum geçici olup genelde 6 ay içerisinde düzelir.
Yüksek Ateş ,Ciddi Enfeksiyonlar ve Grip
Ağır hastalıklarda ve ateşlenmelerde saçta geçici dökülmeler olup çoğunlukla kendiliğinden düzelir.
Yetersiz Protein Alınması
Kilo kaybetmek amacıyla protein içeriği çok az olan diyet uygulayan kişilerde, vücut proteinden tasarruf etmek için, saç köklerini dinlenmeye alır. 2-3 ay sonra yaygın saç dökülmesi görülebilir.Bu durdum gerekli proteini yerine konması ile düzelir.
İlaç tedavisi
Aşağıdaki hastalıklar sırasında kullanılan ilaçların bazıları geçici saç dökülmelerine neden olabilir:-Gut-Artrit(Eklem İltahabı)-Depresyon-Kalp Hastalıkları-Yüksek Tansiyon-Yüksek Doz A Vitamini
Tiroid veya Guatr Hastalığı
Tiroid hormonunun azlığı veya çokluğu saç kaybına neden olabilir.Gerekli tedavi uygulandığında dökülmede düzelir.
Kanser tedavisi
Kanser tedavisinde kullanılan ilaçların bazıları saç kökü hücrelerinin bölünmesini önler.Saçların %90 ı dökülebilir.Bu durum geçici olup tedaviden sonra düzelir.
Düşük Kan Demiri
Bazen demir eksikliği de saç dökülmesine neden olabilir. Demir eksikliği laboratuar testleri tarafından belirlenebilir ve demir içeren haplarla tedavi edilebilir.
Büyük Ameliyatlar,Kronik Hastalık
Ağır bir ameliyat geçiren kişilerde ameliyattan1-3 ay sonra saç dökülmesinde artma görülebilir.Bu durum genellikle birkaç ay içerisinde düzelir ama kronik bir hastalık söz konusu ise saç dökülmesi kalıcı olabilir.
Saç Derisinin Mantar Hastalığı
Bu hastalıkta genelde saç derisinde yama tarzında dökülmeler olur.Ayrıca bu bölgede kızarıklık ,şişkinlik,akıntıda olabilir.Bulaşıcı bir hastalıktır ve genelde çocuklarda görülür.Uygun ilaç kullanımı ile düzelir.
Saç Koparma
Çocuklar ve bazen erişkinler saçlarını, kaşlarını veya kirpiklerini kopana dek çekiştirirler.Çocuklarda kötü sonuçları açıklandığında düzelebilen bir davranış olup erişkinlerde psikiyatriste başvurmayı gerektirebilecek ciddi problemlerin veya aşırı düzeyde ruhsal gerilimin bir sonucu olabilir.